Selefi söylemlere sahip olduğu bilinen ve devlet yapısına karşı çıkan Kuran’a Hizmet Vakfı’nın 30 yaşındaki sorumlusu Ayhan Şengüler’in, 4 yaşındaki kızını istismara maruz bıraktığı iddia edildi. 27 yaşındaki anne H.Ş. kızının istismara maruz bırakıldığını söyleyerek şikayetçi oldu. H.Ş. kendisinin de Şengüler tarafından cinsel saldırıya uğradığını bu nedenle zorla evlendirildiğini ileri sürdü.
BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre Şengüler’in dosyası apar topar kapatıldı.
ANNE H.Ş.: TECAVÜZ ETTİ, ZORLA EVLENDİRİLDİM
Anne H.Ş., emniyette verdiği ifadede “Ayhan Şengüler ile 2017 yılında resmi olarak evlendik. Evliliğimizden D.Ş., isimli 4 yaşında bir kızımız var. Ancak şu an eşimle boşanma aşamasındayız ve mahkeme devam ediyor. Evlenmeden önce eşim, Kuran’a Hizmet Vakfı’nın Ümraniye Ihlamurkuyu’daki adresinde bana tecavüz etti ve sonrasında ailemin zoruyla evlenmek zorunda bırakıldım” dedi.
Evlendikten sonra sürekli psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını dile getiren H.Ş. sözlerini şöyle sürdürdü: “Evlendikten sonra sürekli olarak ben ve çocuğum psikolojik, fiziksel şiddete maruz bırakıldık. Sürekli ‘Sana yaptıklarımı birine anlatırsan aynısını kızına da yaparım’ diye tehdit ediyordu.
Kızım bir süre önce babasının vücuduna dokunduğunu söyledi. Ben ihtimal vermemiştim. Kızım küçük olduğundan söylediklerinin gerçek olmayacağını düşünmüştüm. Kızım Sosyal Hizmetler bünyesinde takip altındadır. Bu yüzden bugün gittiğim devlet hastanesinin sosyal hizmetler birimde kızımla görüşme yapan görevli uzman hekim, ‘kızımın istismar konusunu kendisine anlattığını’ söyledi. Kızımın, ‘babasının vücudunun özel bölgelerini ellediğini ve dövdüğünü’ söylediğini anlattı ve beni Çocuk Büro Amirliği’ne yönlendirdi. Kızıma cinsel istismarda bulunan Ayhan Şengüler’den davacı ve de şikâyetçiyim.”
RAPORLA BELGELENDİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Kadına Yönelik Şiddet ve Cinsel Suçlar Soruşturma Bürosu’ndaki nöbetçi savcıya bilgi verildi. Ardından 21 Şubat 2023’te savcılığın talimatı ile 4 yaşındaki D.Ş., Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderildi. Uzmanlar ve pedagoglar hazırladıkları raporda, “D.Ş., babasının kendisini dövdüğünü, kafasına vurduğunu söyledi. Babasını kıyafetlerini çıkartarak özel bölgelerine dokunduğunu, canının acıdığını, ‘babasına bırak’ demesine rağmen babasının bırakmadığını anlattı” ifadeleri ile çocuğun istismara ve şiddete maruz kaldığı belirtildi. Raporda, çocuğun ifadelerinin tutarlı olduğu, çocuğun fiziksel-bilişsel gelişiminin yaşı ile uyumlu olduğu da vurgulandı.
Ayhan Şengüler
‘KUVVETLİ DELİLLERE’ RAĞMEN DOSYA KAPATILDI
22 Şubat’ta ise Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük, Ayhan Şengüler’in “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan tutuklanmasını talep etti. Şengüler’in istismar suçunu işlediğine dair kuvvetli deliller olduğunu da belirtti. Ancak, savcı Yörük’ün “kuvvetli deliller var” demesine rağmen, Şengüler tutuklanmadı. İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Mahkemesi ise savcının talebine karşın, Ayhan Şengüler’in “Sabit ikametgahı olduğu ve çekişmeli boşanma davası” olduğu gerekçesiyle tutuklama talebini reddetti.
Şengüler, yurtdışı çıkış yasağı ve bir aylık ev hapsi ile salındı. Yaşananlar Şengüler’in tutuklanmamasıyla da sınırlı kalmadı. Yaklaşık bir ay sonra, 28 Mart’ta Şengüler’in adli kontrol kararı da kaldırıldı. 5 Nisan’da ‘yeterli delil olmadığı’ öne sürülerek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ardından anne H.Ş., “Kovuşturmaya yer yok kararı” ile dosyanın kapatılmasına itiraz etti. H.Ş. itirazında soruşturmanın kapatıldığının kendisini bildirilmediğini ve hatta tesadüfen öğrendiğini belirterek şunları sıraladı:
15 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA DA TECAVÜZ ETMİŞ!
“Ayhan Şengüler sadece kızıma değil bana da defalarca kez nitelikli cinsel saldırıda bulunmuştur. Ben bu sebeple evlendirilmek zorunda bırakıldım. Evliliğimiz boyunca nitelikli cinsel saldırı, kasten öldürmeye teşebbüs, intihara azmettirme ve eziyet etme suçlarını tarafıma karşı işlemeye devam etmiştir.
Yine evliliğimiz sırasında başka bir 15 yaşında çocukla birliktelik yaşamıştır, bu çocuğun da fotoğrafı ve telefon numarası elimde mevcuttur.
Kızımın istismara uğradığına ilişkin beyanları uzman ve pedagogların da raporlarıyla desteklenmektedir. Belirttiğim üzere adli görüşme raporunda da kızımın verdiği ifadelerin tutarlı olduğu saptanmıştır. Bütün bunlara itibar edilmeden karar verilmiş olması hukuka aykırıdır.